27 Nisan 2013 Cumartesi

Bu gece susmayan laller...


Bazen ümit etmekten yorulursunuz; yahut ağlamaya takatiniz kalmaz.
Kelimeler anlamlarını yitirir veya belki de anlaşılmak anlaşılmaz kılınır.
Kimi zaman susmak istersiniz sonsuza dek, nasıl olsa bağırsanız da duymazlar sesinizi!..
Öyle vakitler gelir ki görünmez olmuşsunuz mesela, aynalar bile sırlarını kaybetmişler esasında...
Sonra... sonrası yok, öncesi de yoktu aslında...
Hıçkırıklar kahkahalara dönüşür, öfkeler sinsi bakışlara bırakır yerini ve aşk hiç uğramadan geçip gider, akşam trafiğinde; dönüş yolundaki otobüsler misali...
Özlemleri, korkuları, pişmanlıkları; kötü hissettiren ne varsa hepsini alıp sahile atarsınız da kendinizi, şanssız bir balıkçının ağlarına takılan eski bir çizme olmaktan kaçamazsınız.
Nihayetinde kızmaktan yorulursunuz; yahut kızdırmaktan hiç usanmazlar.